Sakın Geç Kalma, Erken Gel!

El-Malik-ül Mülk olan Allah’a (c.c.) hamd, habibine (s.a.v.) salat ve selam olsun.

Kıymetli Dostlar,

Şarî-i Teala olan Allah (c.c.); “İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kun fe yekûn (Yasin, 82)” ayet-i kerimesinin sırrı ile yarattığı her şeye nizam ve intizam dairesi içerisinde sistemler yüklemiştir.  Sistemler içerisinde yaşamını sürdüren her varlığı ise kendisini bilmeye, tanımaya, iman ve ibadet etmeye, namaz kılmaya davet eder.

Allah (c.c.), kendisini tanımamız, bilmemiz, varlığına ve birliğine iman etmemiz, ibadetlerimizi yapabilmemiz için peygamberler gönderirken, tüm bu davetlere icabeti de namaz ile taçlandırmıştır. Bu husus Bakara Suresi’nin 2.ve 3. ayeti celilelerinde “Onlar ki gayba iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar” şeklinde yaratan tarafından tarif edilmiştir. Peygamber efendimiz de (s.a.v.) “Namaz müminin miracıdır” diyerek Allah’ın (c.c.) huzuruna emrettiği şekli ile varabilmenin önemine dikkat çekmiştir.

Nefs-i emmare sahibi insan sıradışı olmayı sever. Debdebeli hayatlar, nümayişler, kırmızı halılar, resepsiyonlar, vip hizmetler…  Yapılan her iyiliğe ve güzelliğe teşekkür etmek gibi nazik bir davranış şekli olduğu gibi, bizlere verilen her nimete de şükretme imkanı ve zaruriyeti vardır.

Teşekkürlerin ve şükürlerin en güzeli ve en önemlisi El-Hamîd olan Allah’a (c.c.) Efendimiz’e yapılandır.

Rabbimize yapılacak en güzel teşekkür ve şükür ise tabiki namazdır.

“Yakışıklı adam erkenden uyanmış, temiz ve  en yeni kıyafetlerini giymiş, gömleğine taktığı kol düğmeleri, bileğindeki saati ve geçtiği yerlerde izini bırakan kokusu ile koşar adım sevdiğine gidiyor. Kadın ise heyecanlı… O’da erkenden uyanmış, en temiz ve en güzel kıyafetini giymiş. O’da koşar adım sevdiğine gidiyor. Kim bilir, belki karanlığın, belki geç kalma korkusunun, belki de içindeki sevdadan olsa gerek. İkisi de koşar adım sevdiğine gidiyor. “

Yukarıdaki satırlar sizde birbirini seven iki gencin kavuşma hikayesini çağrıştırmış olabilir. Bilakis, yukarıdaki satırlar iki gencin, siyah sessizliğin lacivert çığlığa dönüşmeye başlamadan önceki halini, sabah namazı için camiye gidişlerini anlatmaktadır.

Her gün beş defa okunan ezan bizlere Rabbimizi ve yapmamız gereken ibadetleri, şükürlerimizi, namazlarımızı hatırlatırken, bizler türlü bahaneler ile elbette bundan yüz çeviremeyiz.

Namaz bizim miracımız, namaz bizim kurtuluş vesilemiz…

Varlık sahibimiz ile görüşmek istemez misiniz? O zaman haydi, sakın geç kalmayın!..

Abdestinizi alın, en güzel ve en temiz kıyafetinizle, en doğru niyetle… Dilimizde tekbirler, dilimizde salat ve selamlar ile Rabbimize koşalım.

Bizlere merhamet eden, bize acıyan… Hatalarımıza, kusurlarımıza, günahlarımıza rağmen her türlü nimetle bizleri donatan Rabbimize…

Az sonra ezan okunacak… Müsaadenizle… Rabbim çağırıyor, namaza koşmam gerek…

Selam ve dua ile…

Paylaş:
Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Türkçe Mealli Ok Takipli Kur'an-ı Kerim Hatmi
Her Gün Sabah Saat 6'da YouTube Kanalımızda